Çocukluk dönemi
Çok sessiz ve etliğe sütlüğe karışmayan bir çocuk olsam da çocukluğu mahallede top oynayarak geçen akşam ezanında eve dönen son nesil biz olabilirdik.
Lise dönemi
Yaşım 15 Meslek lisesi 2. sınıf Bilişim Teknolojileri bölümü veritabanı bölümü öğrencisiydim. C# programlama dilini, Adobe Flash programını ve donanım dersleri almaktaydım. Hocamın bana verdiği Visual Studio üzerinden C# dili ile yazılmış bir Müşteri Takip Programı idi. Ben zaten derslerde rahatlıkla yapabildiğimiz bu programı yapmak yerine bir mobil uygulama yapıp proje ödevi yerine geçip geçmeyeceğini sordum. Hocam onayladı ve bu vesile ile ilk mobil uygulamamı yapmış bulunuyordum.
Bu arada donanım tarafını lise 1’de başladığım ve 2–3 yıl süren bir teknik servis de çalışma deneyimim sayesinde geliştirmiştim.
Eve alınan ilk performanslı bilgisayar ve internet erişimim de ancak bu yıllarda oldu daha öncesinde eski bilgisayarları karıştırıp bozuyordum hatta bir kere sistem dosyaları çok yer kaplıyor diye yanlışlıkla silmiştim. Bir kere power supply’nin voltajını artırıp bilgisayarı neredeyse yakmayı başarmıştım.
Sözün özü çok geç yıllarda bilgisayar ve internete kavuşsam dahi o zamana kadar gerek internet kafeler gerek de atari vb. oyun makinalarından oyun ile tanışmıştım.
Üniversite dönemi
Üniversite sınavı olan Lys’ye kayıt tarihini kaçırdığım için giremesem de hayatımın en iyi ihmali bu olabilir. Çünkü belki o sınava girseydim hayatımın kıvrımları farklı yollara doğru çıkacaktı ve bunu hiç istemezdim.
Şu anki hayatımdan ve seçimlerimden iyi ya da kötü oldukça memnunum.
Çünkü her iyi seçimin sizi istediğiniz sonuca ulaştırmayacağı gibi her kötü seçim de sizin için kötü olacağı anlamına gelmiyor.
Üniversiteye geldim o bu derken 1 sene geçti gitti, ikinci sene bir bitirme tezi yapmam gerekiyordu yapmayı seçtiğim proje parmak iziyle çalışan yoklama sistemiydi ve başarıyla tamamladım geliştirdiğim program bir parmak izi sensörü ve c# üzerinden alınan parmak izinin veri tabanına kaydı ve sistemdeki öğretmen/ders koşuluna göre öğrencinin o saatte dersi olup olmadığını sorguluyordu. Bu projeyi başarıyla tamamladım.
Ardından Üniversitemin son senesinin ilk döneminin sonunda Pamukkale Teknokent bünyesinde bulunan Hacker Space ile tanıştım. Burası kendini teknoloji alanında geliştirmek isteyen kişilerin gelip bilgisayarlarından kendilerini geliştirebildiği oradaki kişiler ile fikir alışverişi, beyin fırtınası, takıldığı kısımda daha deneyimli kişilerden mentörlük alabildiği ve en eğlencelisi balkon sohbetleri yapabildiği bir yerdi. Kahve ve interneti de ekstrasıydı.
Hackerspace ofisinde gece gündüz çalışıyor kendimi çeşitli alanlarda geliştiriyordum (Mekatronik, Web Teknolojileri, Mobil Uygulama Geliştirme) bir gün yine hackerspace’deyken hayatıma dair bir seçim yapmam gerektiğini böyle maymun iştahlılıkla bir yere varamayacağımı farkettim. Seçim şıklarını ikiye kadar indirmiştim bunlar mobil uygulama ve oyun geliştirme idi. Sonrasında biraz düşünerek benim için en uygun seçeneğin oyun geliştirme olduğunun kararına vardım. Çünkü oyun geliştirme mobil uygulama veya web teknolojileri gibi yazdığınız kodun sıkıcı çıktıları olan bir alan değildi, mobil oyun geliştirirken; İstediğiniz objeye istediğiniz animasyonu verebiliyorsunuz hatta ve hatta yazdığınız kodun çıktılarını gözle görebiliyorsunuz tıpkı gerçek hayattaki gibi.
Nihayet oyun geliştirmeye 2015 son aylarında başlamıştım uykusuz gecelerin ve geçen yüzlerce saatin ardından ilk oyunumu yaklaşık bir ay sonra google play’de yayınlamıştım çok heyecanlıydım sınıfta herkes tarafından oyun yayınladığım benim bir oyunumun olduğu konuşuluyordu. Bu oyun çok başarılı olmamıştı ama yeni bir deneyim kazanmıştım. Ardından bir tane araba simülasyonu oyunu yaptım bu oyun üzerinde 6 ay boyunca uğraşıp sürekli eksik taraflarını güncelleyip yeni özellikler ekliyordum. Oyun 6 ayın sonunda 5000 indirmeye zor ulaştı. Yeni bir oyun yapmam ve çok niş bir konu üzerinden olması gerektiğinin farkına vardım. Biraz düşündükten sonra o dönem popüler olan Şahin Drift oyunlarına Türkiye teması getirmemin ilgi çekeceğini düşündüm ve adını Turkish Şahin Drift koyacaktım. Oyunu zaten daha önceden simülasyon mekaniklerine sahip olduğumdan 2 hafta gibi kısa bir sürede mağazada yayınladım ve beklemeye başladım. Oyun ilginç bir şekilde yüzbinlerce indirme aldı ve günde neredeyse 20 bin yeni kullanıcı oyunumu indiriyordu bu benim için muazzam bir başarıydı. Bu başarı hiçbir şey ile anlatılamayan ve tarif edilemez bir histi.
Sonrasında çok motive bir şekilde bir oyun daha yapma gereği duydum özgüvenim de çok yükselmişti. 1 hafta uğraşarak yolcuları indirip duraklarda indirdiğimiz ve bundan oyun için para kazandığımız bir minibüs simülasyonu oyunu yaptım ve adını daha önce yarattığım Turkish ismi ile çıkarmıştım (Turkish Minibüs Şoförü). Turkish Minibüs Şoförü oyunu mağazada yayınladıktan sonra ilk 20 gün içerisinde organik olarak 100 000 indirme almıştı ve bu kırılması zor bir rekordu üstelik çevremde kişiler haricinde hiçbir yerden reklam yapmamıştım. Toplamda iki oyunum 250 binin üzerinde indirme aldılar ve aylık hatırı sayılır bir gelirim oluştu.
Mezuniyet dönemi
Gelelim mezun olduğum döneme, mezun olmam ulaştığım bütün başarıları bana unutturmuş ve acaba iş bulabilecek miyim korkusuna kapılmıştım. Düşünce tarzına bak sen kendi yaptığın oyunlardan para kazanacak seviyedesin ve oyunların yüzbinlerce kişi tarafından indirilmiş ve sen başka bir şirkette iş bulabilecek miyim diye düşünüyorsun.
Bu duygular ile iş arayışına başladım ve yolum MacArt dijital medya ajansı ile kesişti, MacArt Kurumsal şirketlerin sosyal medya, kurumsal kimlik, logo, web sitesi gibi alanlarda iş çözümü sunuyor. MacArt ile başladığımda web sitesi geliştiriyordum ve sonrasında 1 yıl gibi kısa sürede web bölümünden sorumlu pozisyonuna eriştim. Ekibimiz bir aile gibiydi ve hepimiz arkadaş gibiydik ofiste çalışırken oldukça eğleniyor yaptığımız işten keyif alıyorduk. Bu süreçte oyun geliştirdiğim zamanlar aklıma geliyor ve tekrar başlama isteğim yeşeriyordu. Birkaç kere boş zamanlarımda oyun geliştirmeye bakmayı denedim ama olmadı. 2 yıl çalışmamın sonunda bir gün sabah ofiste otururken kendime dedim senin sevdiğin meslek hangisi? Sonra düşününce oyun geliştiricisi olmak istediğimi bir kez daha anımsadım. Öğleden sonra patronumla görüşüp istifa etmek istediğimi ve planlarım arasında başka bir şirkette çalışmak olmadığını ve kendi oyun geliştirme şirketimi kurmak istediğimi söyledim.
İşten istifa ettikten sonra 6 ay boyunca çeşitli freelance işler peşimi bırakmadı ve birçok web ve tasarım işleri yaptım ve sonra dedim ki Arif sen ne yapıyorsun işten oyun geliştirmeye odaklanmak için ayrıldın hala para için sevmediğin işi yapıyorsun. Tam o sıralarda MacArt’da çalışırken web sitelerini yaptığım Civan aradı ve işten ayrıldığımı duyduğunu ve şimdi neler yaptığımı bir kahve içip içemeyeceğimizi sordu. Ben de kahve içmek harika olur dedim. Bir restaurant da kahve içerken planlarımı sordu ve ben de mobil oyun geliştirmek istediğimi ve kendi şirketimi kurmayı düşündüğümü söyledim. O da ben de oyun sektörüne girmek istiyorum neden bu işi beraber yapmıyoruz dedi. (2019)
Becerilerim:
User Acquisition (UA) | Endorsement | Mentor | Unity 3D | C# | Game Design | Product Management | Gaming Industry Know-how | Android Application Development | iOS Development | Mobile Apps | Project Management | Social Media | Unity3D | Illustrator | Photoshop | PHP | JavaScript | HTML5 | jQuery | Google AdWords | Bootstrap | JSON | Android | Xcode | React JS | React Native | Angular | Cinema 4D | Problem Solving | Scriptable Objects | Generic Programming | Delegates | Interfaces | Continuous Learning | Communication and Relationship Building | Innovative Thinking | Proactive | Hypercasual Game Development | Ad Networks | iOS Game Development | Pascal | Cordova | Monetization
Araçlar:
Unity 3D | Figma | Android Studio | Photoshop | Illustrator | Visual Studio | Cordova | Ionic | Notion | Miro | Slack | Trello | Xcode | Brackets | Atom | Notepad
Önemli Soft Becerilerim:
• Eleştirilere Açıklık
• Liderlik
• Hedef Odaklı
• Azim / Hırslılık
• Durumsal Kontrol; zorlu zamanlarda sakin kalarak takımı sakin tutabilirim
• Uyum sağlayabilme, neşeli, arkadaş canlısı, samimi
• Girişimci
• Kendini geliştirmeye açık, sürekli olarak yeni deneyimler ve bilgi arayışı içindeyim
• Sorun çözme
• Çalışkanlık
• Disiplinli ve Detaycı
• Yaratıcı Düşünme
Başarılarım:
• Lise döneminde, bir oyun yarışmasında en iyi oyunlardan birine seçildim.
• Hala üniversite öğrencisiyken, kendi oyunlarımı geliştirmeye başladım ve onlardan para kazanmaya başladım.
• Üniversite döneminde oyunlarım, Google Play tarafından tanındı ve Türk oyun geliştiricileri arasında yer buldum.
• Üniversite döneminde geliştirdiğim bir simülasyon oyunu, çıkışından itibaren ilk 20 gün içinde 100 bin organik indirme elde etti ve kısa bir süreliğine Angry Birds’ü geçti.
• İkinci simülasyon oyunum, yarış oyunu, 250 bin indirme sayısını aştı.
• 2016 yılında, Teknokent’teki en yetenekli genç geliştirici olarak Dijital Medya Ajansı’nda çalışmaya başladım.
• 2019 yılında, Funika Games şirketini kurdum.
• “Save Adam and Eve” 18 cent indirme başı maliyete sahip oyunlardan birini geliştirdik ve bu oyun ABD’de en üst sıralara yerleşti.
• Türkiye’nin en başarılı film yapım şirketi Ay Yapım ile işbirliği yaparak, reyting rekortmeni dizisi “Çukur” için mobil oyununu sadece 2 ayda geliştirdik ve Türkiye’de App Store’da #1, Google Play’de ise ilk 3‘e girerek yüz binlerce indirme elde ettik.
• “Ear Cleaner” adlı bir hypercasual oyun fikri buldum, TikTok ve YouTube‘da 100 milyonun üzerinde izlenme aldı ve TikTok viral oyun olarak tarih yazdı.